Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi
DİŞ ÇEKİMİ
Diş çürüğü, dişeti hastalığı, kemik erimesi, başarısız kanal tedavisi, büyük kırıklar, enfeksiyon kaynağı olan dişler, kök ucunda kist oluştuğu durumlar ve benzeri nedenlerle dişlerin çekilmesi gerekebilmektedir. Diş çekimi esnasında lokal anestezi sayesinde hastalar acı hissetmemekte, yalnızca uygulanan baskıyı hissetmektedir.
Diş çekimi öncesinde çekimden sonraki tedavi planlaması mutlaka yapılmakta, hasta tedavi alternatifleri hakkında bildirilmektedir. Hastanın isteği, kullandığı ilaçlar, ekonomik durumu, genel sağlığı, ağız bakımı ve anatomik yapıları gibi pek çok faktör tedavi planlamasını etkilemektedir. Diş çekiminden sonra uzun süre tedavi edilmeyen ve dişsiz kalan boşluklarda kemik erimesi meydana gelir ve komşu dişler çekim bölgesine doğru kayar. Hastanın genel sağlığı ve tedavi planlaması iyi bir şekilde değerlendirildikten sonra diş çekimi gerçekleştirilmelidir.
Akut bir enfeksiyon söz konusu ise hastalarda ağrı, şişlik, ateş yükselmesi gibi belirtiler görülür. Bu belirtilere neden olan dişin çekilmesi gerekiyorsa öncelikle akut enfeksiyonun kontrol altına alınması gerekmektedir. Enfekte dişlerin çekiminde hem yeterli derinlikte anestezi sağlanamaz hem de enfeksiyonun diğer organlara yayılma ihtimali bulunur. Bu nedenle antibiyotik tedavisi ile veya drenajla enfeksiyon tedavi edildikten sonra diş çekimi gerçekleştirilmektedir.
Dişlerin çekilmesi gereken durumlar:
» Dişte çok çok fazla madde kaybına neden olan ve köke kadar ilerlemiş çürükler
» Kanal tedavisi ile iyileşmeyen ve kökünün ucunda kist oluşan dişler
» Restore edilemeyecek kadar büyük kırıklar
» Ortodontik tedavi öncesinde yer darlığı bulunması
» Protez yapımı öncesi protez kullanımına engel olacak dişler
» Uzun süreler tedavi edilmeyen dişeti hastalıkları
» Kemik desteği olmayan, sallanan dişler
» Radyoterapi alacak hastalarda ilerde problem çıkartabilecek dişler
» Düşmeyen süt dişleri
» Genel sağlığı nedeniyle dişe başka tedavi uygulanamadığı durumlar
Diş çekiminden sonra dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Çekim boşluğuna konulan tampon 30 dk ısırılmalı, daha sonra atılarak yerine herhangi bir şey konulmamalıdır. Sızıntı şeklinde kanama oluyorsa gelen kanlar yutulmalı, tükürülmemelidir. 24 saat boyunca kuvvetlice çalkalamak ve tükürmekten kaçınılmalıdır. İlk gün 5’er dakika aralıklarla buz uygulaması yapılmalı, soğuk yiyecekler tüketilmelidir. Sıcak, baharatlı ve taneli yiyecekler tüketilmemeli, sigara kullanılmamalıdır. Diş çekiminin ertesi gün çekim boşluğu e diğer dişler yumuşak diş fırçası ile yavaşça fırçalanmalıdır. Çekim yerinin iyileşmesi genellikle 1-2 hafta sürmektedir.
GÖMÜK DİŞ ÇEKİMİ
Sürme yaşı geldiği halde ağız içinde yerini alamamış, kemik veya yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış dişler gömük dişler olarak adlandırılır. Dişlerin gömük kalmasının çok çeşitli nedenleri olabilirken günümüzde sıklıkla gömük 20 yaş dişleri ve gömük köpek dişleri ile karşılaşılır. Yapılan çalışmalarda toplumda yaklaşık %30 oranında gömük dişlere rastlandığı ve kadınlarda daha fazla görüldüğü gösterilmiştir.
Çenelerin gelişimlerini tamamlayamamalarına bağlı oluşan yer darlığı, süt dişlerinin uzun süre düşmemesi veya erken çekimi nedeniyle daimi dişin süreceği yerin kapanması, genetik özellikler, çocukken geçirilen ateşli rahatsızlıklar, dişlerin gelişim anomalileri, dişin sürme yönünün farklı olması ve bazı sistemik hastalıklar gibi faktörler nedeniyle dişler gömük kalabilir.
Gömük dişler klinik ve radyolojik muayene sonucunda teşhis edilmekte ve gerekli görüldüğü takdirde çekilebilirler. Özellikle gömük 20 yaş dişleri etrafındaki yumuşak dokuda sıklıkla iltihap meydana gelebilmektedir. Akut veya kronik olarak meydana gelebilen bu iltihap gerekirse antibiyotik desteği ile tedavi edilmeli, tekrarlayıp ilerlememesi için gömük dişler çekilmelidir.
Gömük veya yarı gömük dişler pozisyonlarına bağlı olarak yanında bulunan dişler için zararlı olabilirler. Yan dişler için baskı oluşturabilir, kemik desteğini azaltabilir, temizlenemeyen bir alan oluşturabilirler. Yan dişlerin çürümesine, kökünün rezorbe olmasına ve hatta çekilmesine neden olabilirler. Ayrıca gömük dişler etrafında kist ve tümör meydana gelebilir, yüz ağrısına sebep olabilir, protez kullanımına ve ortodontik tedaviye engel olabilir. Yanağa veya dile doğru süren dişler kişinin yanağını veya dilini ısırmasına sebep olabilir.
Gömük dişlerin meydana getirebileceği sorunlar hastaya özel olarak değerlendirilmeli ve tedavi planı ona göre şekillendirilmelidir. Yaş ilerledikçe kemiğin esnekliği azalacağı için gömük diş problem çıkartmadan ağız içinde bırakılabiliyorsa genellikle bırakılması tercih edilmektedir. Genç bireylerde ise cerrahi işlemin daha kolay ve tolere edilebilir olması nedeniyle diğer dişlerin zarar görmesini ve komplikasyonları engellemek için uygun görülen gömük dişler çekilebilmektedir.
Gömük dişlerin çekilemeyeceği durumlar var mıdır? Akut bir enfeksiyon söz konusu olduğunda dişlerin çekilmemesi, öncelikle enfeksiyonun kontrol altına alınması gerekmektedir. Bazı gömük dişler çeşitli anatomik noktalarla, sinirlerle yakın ilişki içerisindedir. Bu gibi durumlarda hastalara çekimden farklı alternatif tedavi yöntemleri önerilmekte veya çekimi takiben oluşabilecek sorunlar (sinir hasarı, uyuşukluk vs.) hakkında detaylıca bilgilendirilmektedir.
Gömük diş çektirmek acılı bir işlem midir? Operasyon öncesi lokal anestezi uygulaması ile uyuşukluk sağlanacağı için hastalar işlem esnasında herhangi bir acı hissetmemektedir. Yalnızca diş çekimi için gereken baskıyı hissetmektedirler.
Gömük diş çekiminin aşamaları nelerdir? Gömük dişler tek parça haline veya 2-3 parçaya bölünerek çıkartılabilirler. Diş eti ve kemik mümkün olduğu kadar az miktarda kaldırılarak gömük dişe ulaşılır. Diş çıkartıldıktan sonra diş eti eski haline getirilerek dikiş atılır.
Operasyon esnasında hangi sorunlar meydana gelebilir? Her cerrahi işlem esnasında meydana gelebilecek komplikasyonlar vardır. Bu durumlar dişin konumuna ve hastaya göre değişmektedir. Gerekli değerlendirme sonrası hastalara yazılı bir şekilde riskler anlatılmakta, rızası alındığı takdirde operasyon yapılmaktadır. Özellikle geniş dolgulu veya kaplamalı yan dişin zarar görmesi, ağız köşesinde gerilmeye bağlı kızarıklık ve çatlak oluşması gibi problemler değerlendirilerek hasta bilgilendirilmektedir.
Operasyon sonrasında neler olabilir? Cerrahi işlemi takiben hastalarda ağrı, kanama, şişlik, yutkunma zorluğu, ağız açma kısıtlığı, ateş yükselmesi gibi durumların oluşması oldukça normaldir. Bu durumların şiddeti, sıklığı ve süresi her hastada farklılık göstermektedir. Hekimin önerileri ve reçete edilen ilaçlarla kontrol altına alınmaktadır. Minimum cerrahi travmayla çekilen gömük dişlerde operasyon sonrası yapılması gerekenler uygulandığı müddetçe şiddetli bir tablo karşımıza çıkmasını beklememekteyiz. Operasyon sonrasında hekimin söylediklerini uygulamayan hastalarda alveolit adı verilen enfeksiyon gelişebilmektedir. Ayrıca çene ekleminin zorlanmasına bağlı olarak oluşan uzun dönemli ağız açma kısıtlılığı ve eklem ağrısı oluştuğu takdirde hekim bilgilendirilmeli, tedavisi için önerilenler uygulanmalıdır.
Alveolit nedir ve nasıl tedavi edilir? Yara bölgesinde meydana gelen enfeksiyon alveolit olarak tanımlanır. Çekim bölgesini diş eti kapatamaz, hastalar ağrı ve ağızda kötü koku hissederler. Operasyon sonrasında uygulanması gerekenler eksiksiz uygulandığı durumlarda çok nadiren görülür. Alveolit geliştiğinde mutlaka diş hekimi bilgilendirilmelidir. Gerekirse antibiyotik tedavisi altında çekim boşluğu temizlenmekte ve durum kontrol altına alınmaktadır.
*Operasyon sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Operasyondan sonra konulan tampon 45 dk boyunca ısırılmalı, daha sonra çöpe atılarak yerine herhangi bir şey konulmamalıdır. Sızıntı şeklinde kanama oluyorsa tükürülmemeli, ağıza gelen kanlar yutulmalıdır. Ayrıca ilk günler tükürme, çalkalama, kuvvetlice pipet emmek gibi çekim boşluğundaki pıhtıyı uzaklaştırabilecek hareketlerden kaçınılmalıdır. Ödem oluşmaması için ilk gün 5’er dakika aralıklarla buz uygulaması yapılmalıdır. Ameliyat sonrası sıcak, baharatlı ve taneli yiyeceklerden, sigara ve alkolden uzak durulmalıdır. Operasyondan 24 saat sonra çekim bölgesi yumuşak diş fırçasıyla temizlenmeli, diş hekiminin önereceği gargara kullanılmalıdır.
KÖK PARÇASI ÇEKİMİ
Diş çekimi esnasında kıvrık veya ince kökler kırılarak çene kemiği içerisinde kalabilir. Bu durumda hekim tarafından kalan kök parçasının boyutu, konumu ve durumu değerlendirilir. Kök parçasının çıkartılması her zaman gerekli değildir. Etrafında enfeksiyon gelişme ihtimali bulunmayan, küçük kök parçaları hasta bilgilendirilerek kemik içerisinde bırakılabilmektedir.
Kırık kök parçasının çıkartılması için yapılacak işlemler kökün boyutuna ve konumuna göre değişmektedir. Normal diş çekiminde kullanılan tekniklerle kök parçası çıkartılabildiği gibi gömük diş çekimi teknikleri de uygulanabilmektedir.
Dişlerin görünen kısmının çeşitli nedenlerle kaybı sonucunda da yalnızca kök kısmı kemik içerisinde kalabilir. Dişeti üzerinde dişin bir kısmı görünüyorsa o kısımdan tutularak kök parçasının çekimi gerçekleştirilebilir.
SİNÜS LİFTİNG
Sinüsler üst çene azı dişlerinin köklerine yakın bölgede, kafa kemikleri arasında bulunan boşluklardır. Üst çenedeki azı dişleri kaybedildiğinde ve yerine bir protez yapılmadığında zamanla sinüsler hava basıncının etkisiyle genişleyerek altındaki kemiğin incelmesine neden olur. Bu bölgede implant yapılabilmesi için belli bir kemik hacmine ihtiyaç vardır. Kemik miktarının yeterli olmadığı durumlarda sinüs tabanının cerrahi olarak yükseltilmesi işlemine sinüs lifting (sinüs kaldırma/yükseltme) operasyonu adı verilir. Sinüs lifting operasyonu kapalı ve açık sinüs lifting olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır.
Kapalı sinüs lifting için kemik miktarının daha fazla olması gerekmektedir. İmplant yapılacak boşluktan özel aletlerle girilerek sinüs tabanı yükseltilir. Genellikle bu ameliyat ile aynı seansta implant yerleştirilmektedir. İmplant operasyonunun süresin yaklaşık 15 dakika uzatan, ağrısız ve acısız bir işlemdir.
Açık sinüs lifting tekniğinde sinüse dişeti üzerinden açılan küçük bir pencere ile ulaşılır. Gereken durumlarda kemik tozu uygulaması yapılır. Bu işlemden sonra aynı seansta implant yapılabildiği gibi kemik tozunun kemik ile kaynaşabilmesi için ortalama 3-6 ay beklenmesi gereken durumlar da bulunmaktadır.
Sinüs lifting operasyonu sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Reçete edilen ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalıdır. Operasyondan sonra basınçla burun temizlemekten kaçınılmalı, hapşırırken ağız açık tutulmalıdır. İşlem bölgesini görmek için dudaklar çekiştirilmemelidir. 24 saat boyunca tükürmekten, kuvvetlice çalkalamaktan ve pipet kullanmaktan kaçınılmalıdır. Sıcak, baharatlı ve taneli yiyeceklerden uzak durulmalıdır Operasyon bölgesinin temiz tutulması, yumuşak diş fırçasıyla temizlenmesi gerekmektedir. Sigara ve alkol kullanımına en az 1 hafta ara verilmelidir. İlk hafta basınca maruz kalınmaması için uçak yolculuğu yapılmamalıdır. . İlk gün aralıklarla buz uygulanması ödem oluşumunu azaltacaktır.
GREFT UYGULAMALARI (Kemik Tozu)
Zamanla eksik diş bölgesinde meydana gelen kemik kaybı implant yapılmasını engelleyebilmektedir. Bu durumda kemiğin eksilen kısmını doldurmak için kemik grefti uygulamaları yapılmaktadır. Kullanılan greftler kişinin kendi kemiklerinden veya yapay olarak elde edilebilmektedir.
Kullanılan kemik tozları hastanın vücudunun kolayca tolere edebileceği tiptedir. Uygulanan tozlar zamanla hastanın kendi kemiğiymiş gibi bütünleşir. Kemik tozlarının yerleştirilen bölgede stabil kalabilmesi için membran adı verilen kendiliğinden eriyebilen kemik zarları da kullanılabilmektedir.
Kemik grefti uygulamasında çok fazla miktarda kemik tozu ilave edilmesi gerekmiyorsa aynı seansta implant uygulaması yapılabilmektedir. Yüksek miktarda kemik tozu ilavesinde ise tam olarak kaynaşmanın sağlanabilmesi için 3-6 ay beklenebilmektedir. Yeterli kemik yoğunluğuna ulaşıldığı zaman implant tedavisine başlanabilmektedir.